SAYI 131 / 01 MART 2007

 

GÖRSEL HAFIZA DEFTERİ
(Français / Türkçe >>>)




Zübeyde Arda
zubeydearda@hotmail.com



Başlamadan önce, sizi uyarmak isterim. Kelimelerle kendimi ifade etmekte hep zorlanmışımdır.

Küçüklükten beri resim çizmem, ya da Görsel İletişim bölümünü bitirmiş olmam, bu handikapımı açıklar.

Hissi ya da fikri aktarmak için birçok teknik vardır. Ben formları, çizgileri, renkleri ya da materyalleri kullanıyorum.

Bir kaç yıl önce, 10 yaşlarımdan kalma bir hatıra defteri buldum. İçinde gizli alfabeyle yazılmış bir takım cümleler vardı. Böylece kimsenin o ‘büyük sırlarımı’ okumadıgından emin olurdum. O an fark ettim ki ‘görsel hatıra defteri’ adını verdigim çizim defterimde de aynı şeyi yapıyorum... Her sayfada ayrı bir gün, düşünce, dönem, ya da hissi hatırlıyorum. Hatıra defteri gibi… Ama resimlerle, şekillerle anlamlandırdığım bir boyut yaratıyorum kendime.

‘Her resim hayatımdan bir sayfa’

Yaklaşımım varolan bir sanat akımı tanımı içerisine yerleştirilemeyecek kadar bireysel. En azından ben öyle düşünüyorum. Ama bir tanım yapmak zorunda kalsam çalışmalarımda Dadaizm’in absürt yaklaşımının etkilerini, Pop Art’ın sembolleri kullanma özgürlüğünü, Neo Dadaizm’in kolaj ve montaj mantığını, klasik sanatın öğrettiği renkleri ve Art Noveau’nun doğal ve şekilsiz formlarını görebilyorum.



Aynı kendi hayatlarımızda olduğu gibi. Hiçbir zaman devamlı ‘mutlu’, ‘yorgun’, ‘âşık’, ‘sorgulayıcı’, ‘üzgün’ ya da ‘kendimizden emin’ olamıyoruz. Benim tarzım da adı geçen bütün haleti ruhiyelerle beraber gelişen, değişen bir tarz. Hatta el yazım bile buna bağlıdır ve birçok durum için 4 farklı el yazım mevcuttur. Sadece resimler, şekiller yaratıyorum: Nedenlerini ve Nasıllarını sorgulamadan…

Max

Mesela Max, Paris’teki evimde internetin olmadığı dönemi hatırlatıyor bana. Ve bir gün, Grafy’Studio’nun adresini bulmam gerekti ve işte tam da o gün, bugüne kadar hiçbir işe yaramamış o ‘Sarı Sayfalar’ hayatımı kurtardı.

maxww

İkilemeler

Çocukken kalemi bile tutamazdık, hele ki dik ve düzgün bir çizgi çizebilmek en zoruydu. Ellerimiz bir güvercinin titrediği gibi titrer dururdu. İşte bende bu ‘kontolü kaybetme’ duygusunu yeniden yaşamak istedim.

Müzik Festivali

Güzel bir gündü. Herkes sokaklardaydı. Kısacası çok müzik, çok bira vardı, adı üstünde müzik festivaliydi... Bu müthiş müzisyenin fotoğrafını gördükten sonra, ilustrasyonunu yaptım.


Gezinenler

Bazen bazı şeyler kendi kendine şekillenir. Aynı bu sayfada da olduğu gibi. Ne olduğunu tam olarak bilmediğim farkli grafikler, farklı bir güzellik sezinledim bu sayfada.

Turuncu

Kontrastları seviyorum. Buradaki çocuğun yaşı, yüzünün ifadesi ve ifadenin renklerle orantılanması gibi.

Televizyon

Klasik ailenin zaman içinde modernleşmesinin en büyük simgesi. Anneannelerimizi çizen bir kâğıt parçası ve çok retro…
Birleşmeler… Zaman ve Aile…
Genelde aileler ya yemek masasında ya da televizyon karşısında birleşirler ve bu bağlamda modern dünyanın en güçlü sembollerinden biri olan televizyon benim hem gözlemci hemde gözlemlenen rolüme katkısı olmuştur.

Umarım bütün bunların sonunda resimlerim kelimelerle ifade edemediğim herşeyi anlatır.

 

 

 


>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>>
İzinsiz Gösteri'de yayımlanan yazılar ve görselller izin alınmadan ya da kaynak gösterilmeden kullanılamaz